Pandemi döneminde her 5 çocuktan 4'ünden fazlasında ruhsal ve davranışsal sorunlar ortaya çıkmıştır.
Çin’de ve Amerika’da ebeveyn bildirimlerine dayalı çalışmalarda da çocuk-ergen yaş grubunda; kaygı ve irritabilite artışı, uyku ve iştah sorunları, yakınlarını kaybetme korkusuyla ilişkili artan ruhsal belirtiler bildirilmiştir.
30 aylık çocukların 10 tanesinin 1'inde konuşma gecikmesi mevcuttur.
Dil bozukluğu genetik geçişe sahip poligenik bir bozukluktur. Ebeveyn eğitim düzeyinin düşük olması, akraba evliliği, ailede konuşma ve dil bozukluğu öyküsü, uyaran eksikliği gibi çevresel nedenler risk faktörü olarak tanımlanmaktadır.
Pandemi döneminde çocukların kaygı puanları pandemi öncesine göre 4 kat artmıştır.
Ülkemizden bildirilen bir çalışmada COVID-19 salgını nedeniyle uygulanan karantina ve karantina bitiminde 11- 18 yaş arası 136 ergenin gelecek kaygısı araştırılmış olup kızlarda erkeklere göre daha fazla kaygı ve kontrolsüz yeme davranışının olduğu saptanmıştır.
2 yaşından önce izlenmesi gereken ekran süresi 0' dır.
Amerikan Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Akademisi (AACAP), belirli dijital medya türlerinin (örn; video oyunları, TV ve internet kullanımı) ekran süresi ve kullanımı hakkında aileler için birkaç kılavuz yayınlamıştır.
6-17 yaş grubu çocuklar üzerinde yapılan bir araştırmada, fiziksel aktivite düzeyi düşük olan ve uzun süre teknolojik cihazları (televizyon veya video izleme ve bilgisayar oyunu oynama) kullananların kullanmayanlara göre obez olma ihtimalinin 2 kat daha fazla olduğu saptanmıştır.
Çocuklar sağlıklı bir şekilde gelişim göstermeleri için günde 3-4 saat fiziksel aktivite ve sosyal etkileşime gereksinim duymaktadırlar.
9-16 yaş arasında internet kullanan çocukların %51'i uygunsuz cinsel içeriğe maruz kalıyor.
Ülkemizin de yer aldığı Avrupa Çevrim içi Çocuklar (EU Kids Online) projegrubunun 2010-2015 yıllarında 9-16 yaş çocuk ve ergenlerde yaptığı araştırmaların sonuçları oldukça çarpıcıdır. Proje kapsamındaki araştırmaların son raporu 2015’te yayınlanmıştır.
Çocuğu kandırmak, yalan söylemek hem doktoruyla kuracağı ilişki açısından hem de sizinle ilişkisi açısından iyi olmaz. Geldiğiniz bahsetmek istediğiniz konuları not almanız hem sizin kaygınızı azaltır hem de eksik konu bırakmamış oluruz.
Randevuya gelirken, daha önce gittiyseniz psikolog yada psikiyatrist muayene raporları, daha önce kullanmış olduğu bir psikiyatrik ilaç varsa reçetesi yada eczaneden alınabilecek eski ilaçlar listesi, öğretmenin bilgisi varsa öğretmen bilgi formu, çocuğun okul defteri yada kitabı gibi akademik bilgi açısından yararlı olabilecek eşyalar getirmeniz iyi olur.
Çocuk Psikiyatristi Nedir?
Kayseri'nin Çocuk Psikiyatristi; 6 yıllık Tıp Fakültesini bitirdikten sonra 4 yıllık Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalında Uzmanlığını alan kişiye denir. Çocuk Psikiyatri Uzmanı öncelikle hekimdir, bu nedenle çocuğu tıbbi ve ruhsal olarak bütüncül bir şekilde değerlendirir. Psikiyatrist Çocuğu hem biyolojik hem de psikolojik olarak inceler; tanı ve tedaviyi buna göre yönlendirir.
Çocuk Psikiyatrik Tedavi Süreci Nasıl İlerler?
İlk randevu yaklaşık bir saat sürer. Çocuk ve ebeveyn ile yalnız görüşmeyi tercih ediyorum. Bazen tanı ilk görüşmede koyulabilirken bazen ek görüşmeler gerekebilir. Okuldan ve öğretmenden bilgi almam gerekebilir ama bunu sizin rızanız olmadan yapmam. Olası tanıları psikiyatrik görüşme yaptıktan sonra koyarım. Gerekirse testler ve ölçekler isteyebilirim. Tedavi planını beraber belirleriz. Tedavide gerekirse ilaç gerekirse psikoterapi yada ikisi beraber uygulanabilir. Kendim terapi uygulayabilirim yada bir çocuk psikoloğuna veya psikoterapiste sevk önerebilirim.
Online terapi, ulaşım, zaman ve verimlilik gibi konularda sağladığı avantajlarla günden güne daha çok tanınmakta ve tercih edilmektedir.
Online terapinin, psikolojik rahatsızlıkları iyileştirmesinde etkili bir seçenek olup olmadığına dair birçok araştırma yapılmıştır. Yapılan bu çalışmalar, uzaktan terapinin etkinliğine dair anlamlı veriler sunmakta ve online terapi seanslarından son derece etkili sonuçlar elde edildiğini göstermektedir.
Hali hazırda başlamış terapi sürecinin online ortama taşınabilmesi gibi yaşadığı şehirde psikiyatrist, psikoterapist bulunmayan ya da farklı bir ülkede yaşayıp anadilinde terapi desteği almak isteyen danışanlar için yine internet üzerinden görüntülü gerçekleştirilen çevrimiçi bir ortamda psikoterapi uygulaması yapmak mümkündür.
Bire bir terapi desteğinde terapist ve danışan arasında belirlenen çerçeve (seans sıklığı, seans süresi, ücret) uzaktan-çevrimiçi terapi desteğinde de geçerliliğini korur.
Kliniğimizde de Online Terapi seansları uygulanmaktadır.
Sağlıklı bir yetişkinlik dönemi için çocukluk ve ergenlik döneminde psikolojik sorunların oluşmadan önlenmesi, psikiyatrik hastalık var ise doğru şekilde tedavi edilmesi gerekir. Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi, bireyin yetişkinlik dönemine ulaştığında sağlıklı bir yaşam sürebilmesi, öz güven sahibi bir kişi olabilmesi, daha büyük ve tedavisi zor olan kalıcı psikiyatrik hastalıkların erken dönemde tedavi edilebilmesi için oldukça kritik bir öneme sahiptir.
Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) çocukluk döneminde bașlayan, yașam boyu süren, etkilenen erișkinlerin akademik, sosyal ve iș yașamlarındaki ișlevsellikleri gibi birçok alanda günlük ișlevselliği ciddi șekilde bozan nöropsikiyatrik bir bozukluktur.
Davranım bozukluğunun temel özelliği, bașkalarının temel haklarının ve yașa uygun toplumsal norm ve kuralların sürekli ve tekrarlayıcı bir biçimde saldırıya uğratılmasıdır.
Çocukların en temel ihtiyaçlarından biri olan uyku, beyindeki dikkat ve öğrenme süreçlerinin gelişiminde çok önemlidir. Beyinde uykunun başlatılması ve sürdürülmesi ile ilgili özel alanlar vardır. Hayatın her döneminde önemli olsa da özellikle beyin gelişimi ve büyümenin en hızlı olduğu dönem olan bebeklik ve çocukluk dönemlerinde daha da ciddi önem kazanmaktadır.
Yaşamının ilk günlerinden itibaren bebek çevreyle belirli düzeyde etkileşime girmeye başlar ve zamanla bu etkileşim gelişip çeşitlenir. Bebek çevresindekilerin yüzüne ve sesine tepki vermeye, ilgi göstermeye ve ailesindekileri tanımaya başlar. Surat ifadeleriyle keyif ya da acı gibi duygularını gösterebilir.
1 yaş civarı hecelemekten anne-baba gibi basit kelimeler söylemeye geçebilir, edinmek istediği cismi parmağıyla gösterebilir ya da parmakla gösterilen cisme bakabilir. 2 yaş civarı az sayıda kelimeden oluşan basit cümleler kurmaya başlayabilir, çevresindekilerle oyunlar oynayabilir, çevresindekileri taklit edici davranışlar sergileyebilir. Bu gelişimler her çocukta aynı düzeyde ve zaman zarfında seyretmek zorunda olmasa da, ebeveynler bu gelişim süreçlerinde bazı “normal gelmeyen” gecikmeler gözlemleyebilir.
Özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG), bir veya daha fazla alanın işlevselliğinde bozulmaya yol açan, çocukluk çağında sık görülen gelişimsel bir bozukluktur. ÖÖG tanısı, bireysel olarak uygulanan standart testlerde, kişinin kronolojik yaşı, ölçülen zeka düzeyi ve aldığı eğitim göz önünde bulundurulduğunda okuma, matematik ve yazılı anlatımının beklenenin önemli ölçüde altında olmasıyla konur.
Travma bireyin zihinsel, duygusal yaşamını etkileyen, günlük yaşamında olumsuz sonuçlar doğuran her türlü stresör olay olarak tanımlanmaktadır.Pediatrik yaş grubunda travmatik bir olaya maruz kalma sonrasında TSSB tanı oranları oldukça sıktır.
Otizm Spektrum Bozukluklarından birisi olan Asperger Bozukluğu (AB) dil gelişiminde ve bilişsel gelişimde klinik açıdan belirgin bir gecikme olmaksızın, sosyal etkileşimde bozukluk ve sınırlı ilgi alanı ve davranış örüntüsü ile karakterize bir bozukluktur.
Gelişim geriliği, çocuğun yaşıtlarına göre gelişim alanlarında yavaş ilerleme göstermesini içermektedir. Bahsedilen gelişim alanları, zihinsel, bedensel, duygusal,sosyal ve iletişim alanlarıdır. Bu alanların herhangi birinde görülen yetersizlik gelişim geriliği kavramıyla tanımlanır.
Anksiyete, korku ve stres ile birlikte ele alındığında insanın hayatta kalması ve soyunu sürdürmesi açısından doğal hatta vazgeçilmez bir tepki olarak değerlendirilebilir. Anksiyete Bozukluğu tanısı olan kişilerde ise kişilerin kaygıları, normal bir hayat sürdüremeyecek kadar yoğundur.
Anksiyete Bozukluğu ergenlik öncesi dönemde çocuklarda sık görülen bir psikiyatrik
bozukluktur. Yapılan çalışmalarda ergenlik öncesi dönemde çocukların en az %3‘ünde anksiyete bozukluğu tanısının olduğu gösterilmiştir.
Tikler birden ortaya çıkan, hızlı, yineleyici, düzensiz motor hareketler veya sesler olarak tanımlanmaktadır. Tikler sıklıkla, tip (motor/vokal) ve karmaşıklık (basit/kompleks) açısından ele alınmaktadır.
5 yaşından itibaren ardışık en az 3 ay süreyle haftada 2 ve üzeri olmak şartıyla geceleri tekrarlayan biçimde istemli ya da istemsiz bir şekilde altını/yatağı ıslatma olarak tanımlamaktadır.
Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) (Takıntı-Zorlantı Bozukluğu), obsesyon ve kompulsiyonlardan oluşan ruhsal bir bozukluktur. Obsesyonlar (takıntılar), kişide zorla istemsiz bir şekilde ortaya çıkan ve belirgin bir kaygı ya da sıkıntıya neden olan ve kişinin bunlara aldırmamaya, baskılamaya ya da bir eylemle yüksüzleştirmeye (bir kompulsiyonu yerine getirmeye) çalıştığı yineleyici ve sürekli düşünce, itki ya da imgelerdir.
Kompulsiyonlar (zorlantılar) ise obsesyona (takıntısına) tepki olarak, yaşanan kaygı ya da sıkıntıdan korunma, bunları azaltma, korkulan durum veya olaydan sakınma amacıyla yapılan, kişinin katı bir biçimde kurallara uyarak yapmak zorunda hissettiği yineleyici davranışlar (örneğin el yıkama, düzenleme, denetleme vb) ya da zihinsel eylemlerdir (örneğin sayı sayma, sözcükleri sessiz bir biçimde yineleme vb).
Çocukluk çağından yaygın görülen nörogelişimsel rahatsızlıklardan olan, dil, konuşma ve iletişim becerilerindeki yetersizliği tanımlayan iletişim bozuklukları, dil bozukluğu, konuşma sesi bozukluğu, çocuklukta başlayan akıcı konuşma bozukluğu (kekemelik), sosyal (pragmatik) iletişim bozukluğu ve diğer tanımlanmış ve tanımlanmamış iletişim bozuklukları tanısal kategorilerini içermektedir.
Enkoprezis dışkının çoğunlukla istemsiz, bazen de istemli olarak uygun olmayan yerlere yapılması olarak tanımlanmıştır (1). Diğer bir ifadeyle Enkoprezis, dışa atım bozukluğudur, çocukluk çağında sık karşılaşılan, hem çocuk hem de aile için büyük bir stres kaynağı olan, her iki tarafın da ruhsal durumunu ve yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilen bir bozukluktur.
Major depresif bozukluk (MDB) dünya genelinde hem sağlık hem de ekonomik yükün önde gelen nedenlerinden birisidir (1). Erişkinlerde önemli bir sağlık problemi olduğu kadar çocuk ve ergenlerde de önemli hastalık yükü oluşturmaktadır. Yapılan bir meta-analiz araştırmasında 13-18 yaş grubundaki ergenlerin %5,6'sının hayatlarının bir döneminde major depresif atak geçirdikleri ifade edilmiştir.
Gelişim, çocukların düşünme, öğrenme, iletişim kurma ve sosyalleşme gibi becerilerini tanımlamak, fiziksel ve duygusal olarak nasıl büyüdüğünü belirtmek için kullanılan bir terimdir. Onların yaşam için ihtiyaç duyduğu her türlü beceriyi kapsar. Bu alanların hepsi birbiriyle bağlantılıdır ve birbirini etkiler.
Her çocuk özeldir ancak birçok psikolojik ekole göre çocukların gelişimleri genel olarak birbirine benzerdir.
18 Aylık Bebek Psikolojisi (1 buçuk yaş bebek psikolojisi) döneminde bebeğiniz aynı zamanda 1 yaş sendromu döneminde olduğu için Agresiflik, ben merkezcilik, inatçılık, iletişim problemleri, tepkisellik, öfke krizleri gibi davranışları sergiler.
Çocuklar 0-2 yaş aralığında ‘güvenli bağlanma’yı yaşar. Bu süreçte bebek anneyle tamamen bütünleşir. 2-4 yaş ise ‘Güvenli ayrılma’ dönemidir.
3 yaş bebeklikten çıkıp büyüme telaşındaki bir çocuk için önemli dönemlerden biridir. Çocuk artık yaşamda kendi ifadeleriyle, bedeniyle var olmaya çalışır.
4 yaş dönemi çocuğun ruhsal doğumunu gerçekleştirdiği; yani bir birey olarak artık tamamen hayatta var olduğu bir dönemdir.
3,4 yaş dönemini oldukça çalkantılı geçiren çocuklar 5 yaşla birlikte durulmaya başlar. İletişim becerilerinin artması sebebiyle topluma, aileye, yaşıtlarına uyum oranı artar.
7-8 yaş, gelişim dönemleri göz önünde bulundurulduğunda orta geç çocukluk döneminde (6-12 yaş) yer alan ve çocuklar için önemli olan bir dönemdir. Bu dönem ülkemiz eğitim yaşı göz önünde bulundurulduğunda çocuğun okuma yazma başta olmak üzere temel düzey birçok kazanımı edindiği bir yaş aralığıdır. Çocuk okul ile beraber sosyalleşir ve akranları ile yapmış olduğu içsel karşılaştırmalar sonucunda sosyal benliğini keşfetmeye başlar.
9 yaş çocukları, erken çocukluk döneminden yavaş yavaş sıyrılıp artık kendilerini tanıma, sosyal becerilerini geliştirme ve bedensel enerjilerini fark etme dönemine girmiş bulunmaktadır. Çevresel koşullar bu dönemde çocuk için daha fazla önem göstermektedir. Akran grupları ve okul arkadaşları bu dönem çocuk davranışları üzerinde etkilidir. Çocukların gelişimsel ve psikolojik özellikleri kişisel farklılıklar gösterse de genel olarak hala ön görülebilecek bir seyir izler.Bu yaş grubu çocuklarda sosyal beceriler ve başarı ön plandadır.
10 yaş düzeyi çocuklar için huzurlu, düzenli ve dengeli bir evredir. Ergenlik dönemi öncesindeki gerilimi ve huzursuzlukları henüz başlamamıştır. Başka bir deyimle fırtına öncesi sessizlik dönemi veya altınçağ denilebilir bu döneme. 10 yaşındaki bir çocuğu 9 yaşındaki bir çocuğa göre sadece bedenen daha büyük, daha güçlü değil ruhsal ve zihinsel olgunluk açısından da çok daha gelişmiş olarak görürüz.
11 yaş çocuklar için artık çocukluğun bitip ergenliğe doğru geçiş yaptıkları dönemdir. 10 yaşındaki uyumlu çocukluk dönemi yerini geçimsizlik ve huysuzluğa bırakır. 11 yaş dönemi gerginliklerin ve fırtınaların yoğun yaşandığı bir dönemdir. Çocuklar bu dönemde çok çabuk öfkelenebilir ve ufacık şeylere alınganlık gösterebilirler.
12 yaş hem erkeklerde hem kızlarda artık ergenlik dönemi anlamına gelmektedir. Çocuklarda cinsel özellikler bu dönemde gelişim göstermeye başlar. Süreç hem anne babalar için hem de çocuklar için sancılı olacaktır.
13-14 yaş artık ergenliğin zirvesi olarak bilinir. Ergenlikteki en zorlu dönemde bu dönemdir. Çocuklar bedenen neredeyse bir yetişkin gibi görünmektedirler fakat ruhen çok güçsüz oldukları bir zaman dilimidir.
15 yaş, ergenliğin artık çocukluğa değil yetişkinliğe yakın kısmının başlangıcıdır. Yani birey önceki hallerine göre daha olgun davranmaya başlamaktadır. 15 yaş dönemde çocuğun en büyük amacı ailenin dışında da varlığını hissetme ve ispatlama çabasıdır. Bir gruba dahil olma, o gruptaki kişilere kendini kabul ettirme ve arkadaşlıkların önemi son derece fazladır bu dönemde
16 yaş, ergenlik döneminin kritik ve sıkıntılı dönemlerinden bir tanesidir. 16 yaş depresyonu diğer adıyla gençlik depresyonu diye literatürde geçen bir depresyon türü mevcuttur. Bu yaş grubundaki çocuklar çevreleri tarafından; motivasyonları düşük, cesaretleri kırılmış, bunalmış, yaşam ışıkları sönmüş olarak nitelendirilirler.
17 yaş, orta ergenlik döneminin artık sonudur. Bu dönem ergenliğin başından beri yaşanan duyguların, ailenin yönlendirmelerinin, çevreyle kurulan özdeşimlerin harmanlandığı ve kişinin kendine özgü olgular oluşturduğu dönemdir. Bu yaşla birlikte birey artık bir yetişkin sayılmaktadır.
Psikolojide ölçekler, kişilerde belirli bir özelliğin var olup olmadığını ve ne ölçüde var olduğunu değerlendirme amacıyla kullanılır. Ölçekler bireyin kendini ifadesine dayalı olarak ölçüm yapan bir veri toplama yoludur. Testler ise ölçeklerde olduğu gibi bireylerin beyanına dayalı değildir, ölçülmek istenen özelliği belirlemek için hazırlanmış, uzman tarafından uygulanan ve yorumlanabilen ölçüm araçlarıdır.
Nöropsikolojik testlerden biri olan Stroop Testi, otomatik tepkilerin ve düşünülmüş tepkilerin hızının farklı olduğunu gösteren, bireyin dikkati yönetebilme becerisini ölçen bir testtir. ‘‘Stroop Etkisi’ni yansıtan Stroop görevi ve ilgili testler, literatürde, dikkat ölçümlerinin “altın standardı” olarak kabul edilmektedir.’’(Karakaş ve ark, 1999).
Nöropsikoloji yazınına bir problem çözme ve karar verme testi olarak giren Wisconsin Kart Eşleme Testi yazında bir yönetici işlev testi olarak kabul edilmektedir.
Wisc R testi dünyada en sık kullanılan ve güvenilir olan bir zeka testidir.
Bu test dikkat ve kısa süreli belleği görsel, işitsel, sözlü ve yazılı tepkilerle kapsamlı olarak ölçen ve değerlendiren nöropsikolojik bir testtir.
İz Sürme testi çalışma belleği, karmaşık dikkat, planlama ve set değiştirme gibi yönetici işlevleri ölçer.
Kategori Adlandırma Testinde; kelime türetme ve sürdürebilme işlevi, işitsel dikkat, kısa ve uzun süreli belleği doğru şekilde kullanabilme becerisi değerlendirilmektedir.
Raven Matrisler Testi genel yeteneğin yanında görsel- mekansal algılama, yargılama, zihinsel esneklik, soyut düşünme ve analitik düşünmeyi gibi özellikleri, yani akıcı zekayı ölçmektedir. Sağ hemisfer, pariyetal lob ve yaygın beyin alanlarının işlevselliğini değerlendirmeye duyarlıdır.
Ülkemizde araştırmalarda ve kliniklerde Türkçe konuşan çocukların alıcı dil kelime bilgilerini değerlendirebilmek adına oluşturulmuş bir testtir.
Erken çocukluk döneminde bulunan zihinsel gelişim geriliği olan ve özellikle Yaygın Gelişimsel Bozukluk (Otizm) belirtileri olan çocukları değerlendirme ve tanı koyma aşamalarında, buna göre gerekli önlemler alma ve tedaviye yönelik eğitim programlarını belirlemede yol gösterici olmaya yardımcı bir testtir.
Doğumdan 72 aya kadar olan çocukların ince motor, dil-bilişsel, kaba motor, sosyal beceri, öz bakım alanlarında gelişimlerini değerlendiren bir testtir.
0-6 yaş arasında yer alan bebeklere ve çocuklara uygulanan gelişim tarama testidir.
2-16 yaş aralığındaki çocukların zihinsel performansını ölçmek amacıyla kullanılan bir zeka testidir.
5-17 yaş grubunda yer alan çocukları zihinsel açıdan değerlendiren bir zeka ve yetenek testidir.
8 ile 18 yaşları arasındaki öğrencilerde içsel işlem bozuklukları ve öğrenme güçlüklerini tanımlamalarına yardımcı olması amacı ile hazırlanmış bir derecelendirme ölçeğidir.
Kayseri'nin Çocuk Psikiyatrisi çocukların akademik ve sosyal alanlardaki yaşadığı zorluklarla başa çıkmasında ruhsal, bilişsel, ve psikiyatrik bozukluların tanı konulması ve sonrasında tedavi süreci ilgilenir.
Çocuk psikiyatrisine çocuğun ruhsal, sosyal ve duygusal bozukluk yaşadığı durumlarda, Anksiyete, Hiperaktivite bozukluğu, travma, obsesif Kompülsif bozukluk gibi psikiyatrik ve psikolojik tedavi tedavi gerektiren durumlarda başvurulabilir. Çocuk psikiyatrisine başvurmak için çocukta psikolojik ruhsal bir rahatsızlığın bulunması şart değildir. Kaygı duyulan bir konuda, psikolojik hastalık oluşmadan erken müdahale amacıyla veya ruhsal ve duygusal gelişim sürecini daha sağlıklı yaşaması adına psikiyatrik ve psikolojik danışmanlık almak için de başvurulabilir.
Çocuk psikiyatrisi bebek, çocuk ve ergen olarak adlandırılan 0-18 yaş aralığındaki bireyler ile ilgilenir.
“Çocuğunuz için kaygılanıyorsanız, bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyorsanız ve kafanızda soru işaretleri varsa bu soru işaretlerine birlikte çözüm bulmak için Çocuk Ve Ergen Psikiyatristi olarak sizlere deneyim ve bilgi birikimimi aktarmak üzere Kayseri’de özel muayenehanemde hizmet vermekteyim.
Çocuk ve Ergen psikiyatristi olarak Kayseri’de Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, Davranış Bozuklukları, Uyku Bozuklukları, Otizm Spektrum Bozukluğu, Özgül Öğrenme Bozukluğu (Disleksi) ,Çocuk ve Ergenlerde Ruhsal Travma, Asperger Sendromu, Gelişim Geriliği, Anksiyete (Kaygı) Bozuklukları, Tik Bozuklukları, Gece Altını Islatma (Enürezis Nokturna), Obsesif Kompülsif Bozukluk, Konuşma Bozuklukları, Kaka Kaçırma (Enkoprezis) ve Depresif Bozukluklar (Depresyon) üzerine çalışmalarımı yürütmekteyim.
Muayenehanem Kayserinin merkezinde olduğu için Yozgat, Sivas, Nevşehir, Niğde gibi çevre illerden rahatlıkla ulaşım sağlayarak sorunlarınızı birlikte çözüme kavuşturabiliriz.
Çocuk ve Ergen psikiyatrisi tedavi ücretleri ilk yapılan görüşmede muayene ücreti olarak fiyatlandırılır. Sonrasında yapılan seanslarda kontrol ücretleri talep edilir.
Kayseri’de çocuğunuzun en iyi ve doğru şekilde tedavi görmesini istiyorsanız Çocuk ve Ergen Psikiyatristi olarak en iyi şartlarda sizlere yardımcı olabilmek için özel muayenehanemde hizmet vermekteyim.